Hain darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı’nda ilk kurşunu yiyen Gazi Osman Deli yaşadıklarını anlattı
Gazi Hacı Osman Deli: “Bu vatan bizim siz ne hakla bu halka silah çıkartırsınız”
“Orada ilk vurulan kişi ben oldum”
“Bu vatanın kolay kazanılmadığını bildiğimiz için bu vatanı onlara yar etmeyiz”
ANKARA – Fetullahçı Terör Örgütü tarafından hazırlanan hain darbe girişiminde sokaklara inen binlerce vatandaştan sadece biri olan Gazi Hacı Osman Deli Genelkurmay Başkanlığı’nda vurulan ilk kişi oldu.
15 Temmuz 2016 akşamında FETÖ tarafından planlanan hain darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın halkı sokağa davet etmesi üzerine sokağa çıkan on binlerce vatandaştan sadece biri olan ve yediği kurşun sonrasında gazi olan 53 yaşında oto yıkamacıda çalışan Hacı Osman Deli, o gece yaşadıklarını İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı. Gazi Osman Deli, “Bu vatanın kolay kazanılmadığını bildiğimiz için bu vatanı onlara yar etmeyiz. Ben oradan döneceğimi hiç düşünmedim. Oraya şehit olmaya gittim. Allah’ın vereceği ömür varmış” dedi
“Orada ilk vurulan kişi ben oldum”
Hain darbe girişiminde canı pahasına sokağa çıkan polislerin yönlendirmesi üzerine Genelkurmay Başkanlığı’na gittiğini, askerleri vazgeçirmek için çok çabaladığı ama orada kurşunu yiyen ilk kişi olduğunu ifade eden Gazi Osman Deli, “15 Temmuz akşam evdeydim. Evde otururken bir anda ortamın karışık olduğunu öğrendik. Bir darbe olduğunu öğrendik. Darbe yapılacak bir ortamın olmadığını bildiğimiz için bunun dış güçlerin ve FETÖ’nün bir oyunu olduğunu hemen anladım. Cumhurbaşkanı da bizi sokaklara davet etti. Oğlum 20 yaşındaydı o zaman askere gidecekti. Onu da aldım ve arabama bindim. Dışarıdan hiç tanımadığım 10 kişiyi daha aldım. Toplamda 12 kişi sokağa çıktık. Biz külliye gidiyorduk ki polisler bizi yönlendirdi. ‘Külliye’ye gitmeyin. Genelkurmay Başkanlığı’na gidin. Genelkurmay Başkanımızı esir alıyorlar. İlk önce onu kurtaralım’ dediler. Biz Genelkurmay Başkanlığı’na gittik. Kapıları kırarak içeri girdik. En önde gidenlerden birisi bendim. Oğluma, burası çok tehlikeli, sana bir şey olmasın sen kapıda bekle dedim. İçeri girdikten sonra helikopterle içeriyi taramaya başladılar. Binlerce insan vardı orada bir kişi bile kalmadı. O arada ben içeri girdim. Beni 2 tane komutan karşıladı. MP5 silahı bana doğrulttular. Bu vatan bizim siz ne hakla bu halka silah çıkartırsınız. Yapmayın, etmeyin diye ikna etmek için çok uğraştık ama o arada mermiyi silaha yerleştirdi. Ben o anda silahın üzerine atladım. O arada silahın üzerine atlayınca, 3. kattan yukarıdan bana ateş ettiler. Orada ilk vurulan kişi ben oldum. Tepemden sıkılan mermi geldi ayağıma saplandı. Ben orada çok kan kaybettim. Ayağımı kemerle bağlayıp dışarı çıktım. Binanın içinde ki askerler bize, ‘Buradan kaçın kaçmazsanız burada kimse canlı kalmayacak’ dediler” ifadelerini kullandı.
“Bu vatanın kolay kazanılmadığını bildiğimiz için bu vatanı onlara yar etmeyiz”
O gece yaşanılan her saniyenin çok zor olduğunu ifade eden Gazi Osman Deli, Türkiye’nin kimseye yar olmayacağını vurgulayarak şu sözleri kullandı:
“Biz kendimizi hemen dışarıya attık. Dışarıda binlerce insan vardı helikopterler taradıktan sonra bir kişi bile kalmamış. ben güvenli olması için tankın oraya doğru giderken bir şarjör boşalttılar üstüme. Bütün mermiler kulağımın yanından gidiyor. Hep kafamı nişan aldılar ama Allah’ın hikmeti bir tanesi bile bana değmedi. Arkamdan gelen bir arkadaş daha vardı. İlk mermi kafasından girdi diğer taraftan çıktı. Hemen araca aldık arkadaşı müdahele ettik ama kanaması çok şiddetliydi. Ambulans geldi ama ambulansı da taramaya başladılar. Ambulans alamadı geri kaçtı. Sonra polis arabasına bindik ve hastaneye yetiştik. Tedavilerimiz yapılmaya başlandı. Beni hastanede yatırmak istediler ama ben yatmadım. Çünkü benden çok daha kötü arkadaşlar vardı. Kiminin kolu, kiminin bacağı kopmuştu. 10 tane mermi yiyenler vardı. Ben devamlı kan kaybediyordum ama ben gönlüme imzamı attım oradan ayrıldım. Bu vatanın kolay kazanılmadığını bildiğimiz için bu vatanı onlara yar etmeyiz. Ben oradan döneceğimi hiç düşünmedim. Oraya şehit olmaya gittim. Allah’ın vereceği ömür varmış”
