Yurt dışında çalıştığı sırada felç geçiren Durmuş Ali Baysal, 50 yaşında başladığı badmintonda elde ettiği derecelerle yetinmeyip, engellilere de verdiği eğitimle destek oluyor.
Hatay’da yaşayan 62 yaşındaki Durmuş Ali Baysal, 2010’da çalıştığı Cezayir’de işe gitmek için uyandığında hareket edemediğini fark etmesi üzerine arkadaşlarının yardımıyla hastaneye kaldırıldı.
Tedavisi için Türkiye’ye dönen Baysal’ın, tedaviye rağmen sol bacağı ve sol kolundaki güç kaybının önüne geçilemedi.
Başlarda ayakta durmakta dahi güçlük çeken Baysal, 2012’de doktorunun tavsiyesiyle yürüyüş yapmak için gittiği spor salonunda ilgi duyduğu badmintona başladı, 2013’te katıldığı ilk Türkiye Şampiyonası’nda üçüncü oldu.
Çeşitli dereceler elde eden Baysal, 2017’de aldığı antrenörlük belgesinin ardından kendisi gibi engelli çocuklara badminton eğitimi veriyor.
“Spor sayesinde kendimi geliştirdim ve engelimi önce kafada bitirdim”
Karaman’da 8-9 Mart’ta düzenlenen Para Badminton Türkiye Şampiyonası’nda karışık çiftler kategorisinde üçüncü olan Baysal, AA muhabirine, hayatının bir gecede değiştiğini, rahatsızlığının ilk zamanlarında yardım almadan günlük ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığı söyledi.
Sağdan sola dahi dönemediğini, sürekli bir refakatçiye ihtiyaç duyduğunu aktaran Baysal, psikolojik olarak da yıpratıcı bir süreç geçirdiğini dile getirdi.
Baysal, sporun hem zihinsel hem de bedensel olarak kendisini iyileştirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Spor sayesinde kendimi geliştirdim ve engelimi önce kafada bitirdim. Şu anda halimden çok memnunum. Spor her insan için önemli, engelliler için çok daha önemli. Sporla başkalarının da hayatına dokunmak istedim. Engelli çocukların spora teşvik edilmesi gerekiyor. Engelli gençlere yardımcı olmak için çalışıyorum. Kendi imkanlarımla spor salonlarına götürüp, müsabakalara katılmalarını sağlıyorum. İnşallah başarılar kazanacaklar. Hedefim engelli gençlerle çalışıp, onları hayata döndürmek.”
Üçüncülük yaşadığı şampiyonanın en yaşlı sporcusu olduğuna değinen Baysal, “62 yaşla liderlik bende. Buradaki arkadaşlar bana ‘Dede’ diye hitap ederler. 4 torunum var, bana büyük destek veriyorlar. Madalyayı götürdüğümde hepsi boynuna takıyor, bu benim için bir gurur kaynağı oluyor.” diye konuştu.
