Mayıs ayında yapılan genel seçimin ardından başlayan değişim tartışmalarının hız kesmeden devam ettiği CHP’de kurultaya giden süreç de oldukça sancılı geçiyor.
İl kongrelerinde tekmeli yumruklu kavga görüntüleri gündeme geliyor. Değişimci ve genel merkezci olarak ikiye bölünen CHP’de Kılıçdaroğlu’nun delege hesapları da bozuldu. İstanbul’u değişimcilerin kazanmasının ardından gözler kongre süreci bitmeyen illere çevrildi.
GÜNAYDIN’DAN ÇOK KONUŞULACAK İTİRAFLAR
Suların bir türlü durulmadığı ana muhalefette bu kez CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın çok konuşulacak açıklamalara imza attı. Ve Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimine sert eleştirilerde bulundu.
Günaydın, partisinin kongreleri ve kurultaylarının zamanlamasına ilişkin eleştirilerde bulundu. Kongrelerin 2022 yılı içinde bitirilmesi gerektiğini vurgulayan Günaydın, bazı CHP’lilerin gelecek ikbali nedeniyle süreci ertelediğini söyledi.
Partisinin Sakarya’da bir otelde düzenlenen 38. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşan Günaydın, Cumhurbaşkanı Seçimi ile yerel seçimlerin arasındaki 10 aylık zaman dilimine mahalle delegasyonları seçimlerini, il ve ilçe kongreleri ile kurultayı sıkıştırmak zorunda kaldıklarına dikkat çekti.
Günaydın “Peki soruyorum: Bu, bir kural mıydı? Daha uygun zaman diliminde bunları yapabilir miydik? Cevap veriyorum: Evet. Hem Siyasi Partiler Kanunu hem de tüzüğümüz uyarınca sürecimizi 2022 yılı içerisinde bitirmeliydik” diye konuştu.
Partililere “Peki neden yapılmadı?” sorusunu yönelten Günaydın, şöyle devam etti:
Çünkü bize, ‘2022’nin sonbaharında erken seçim olma ihtimali var.’ dediler. Var mıydı? Azıcık siyaset bilenler bilir ki 2022’nin nisanında bunlar, Seçim Yasası değişikliği yapmışlardı ve bunu uygulayabilmek için 2023’ün mayısını beklemek zorundalardı, yani erken seçim süreci kesinlikle söz konusu değildi.
“KİŞİSEL İKBAL NEDENİYLE SÜREÇLERİ ERTELEDİLER”
Peki neden yapmadık? Şimdi konuşmalarını duyuyorum. O dönemde etkin olan bazı arkadaşlar, ‘Biz eğer buralarda kongreleri, kurultayları yaparsak belki yeniden PM’ye, MYK’ye giremeyiz. Belki yeniden milletvekili olamayız. O halde bu süreçleri erteleyelim.’ dediler. Adı, soyadı ne olursa olsun birilerinin kişisel ikbali midir söz konusu olan yoksa Cumhuriyet Halk Partisi’nin zamanında doğru kararları alması mıdır?
Günaydın, partide görülen yanlışlıkların söylenmesi gerektiğini vurgulayarak, halının altına süpürerek hiç kimsenin bir şey kazanamayacağını, yapıcı şekilde birleştirerek, bütünleştirerek ve partinin önüne kazanma hedefi koyarak süreci değerlendirmek zorunda olduklarının altını çizdi.
“Koskoca Cumhuriyet Halk Partisi”nin, “kendisine siyasal iletişimci denilen, ne oldukları da belli olmayan” insanların yönlendirmeleriyle kazanması gereken Cumhurbaşkanı ve Milletvekilliği Genel Seçimlerini kaybettiğini öne süren Günaydın, bu sürecin partinin 25-27 yıllık tablosunun değerlendirilmesiyle incelenmesi gerektiğine işaret etti.
TÜZÜK İTİRAFI: ŞAKIR ŞAKIR İMZA ATTILAR
Parti olarak 2017’de tüzük kurultayı yaptıklarını anımsatan Günaydın, “Bunu üzülerek söylüyorum. Mevcut tüzüğümüz, AK Parti’den kopya edilmiş tüzüktür. Biliyor musunuz bunu? Bunu üzülerek söylüyorum ve bu tüzük değişikliğini daha da geriye götüren tüzük değişikliklerine imza atan arkadaşlar, bir avuç insan kurultayda, ‘Yapmayın, bu partiye kıymayın.’ dememize rağmen şakır şakır buna imza attılar” şeklinde konuştu.
Milletvekilliği dokunulmazlıklarını kaldırmalarının AK Parti’nin iktidarını tahkim etmekten başka bir işe yaramadığı yorumunu yapan Günaydın, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Peki bundan sonrası için ne yapmamız lazım? Bu partiyi yeniden kurumlar, kurallar ve kararlar partisi yapmak zorundayız. Parti Meclisi’ni çalıştırmayan, MYK’yi ‘iş olsun’ diye toplayan anlayış, ortak aklı egemen kılamaz. Ortak akıl olmazsa doğru karar olmaz.
Bakın coğrafyamız yanıyor. Acaba bugün Irak’ta ve Suriye’de yaşananlar, Lübnan’ı, Gazze’yi içine alanların, İran’ı içine çekmeye çalışanların, Türkiye ile ilgili hesapları yok mudur sizce? Dolayısıyla ateş çemberinin içerisindeyiz. Partiye ilişkin kaygı duymak, aynı zamanda ülke için kaygı duymak anlamına geliyor.