Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 21 yılda, yerli ve milli bir anlayışın temellerini attıklarını belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Dev bir AR-GE, inovasyon ve girişimcilik ekosistemi inşa ettiklerini aktaran Kacır, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sanayicilerimizin ihtiyaçlarını karşılayabilecek planlı sanayi altyapıları kurduk. Özel sektörün yatırım iştahını artıracak teşvik paketleri uyguladık. Yerel kalkınma dinamiklerini harekete geçirirken; devlet desteklerini sanayi sektörüne, KOBİ’lere, akademisyen ve girişimcilere sunduk. Bugün ülkemiz, 101 teknoparkında, 9 bin 800’ün üzerinde girişimi ile teknoloji geliştirme yolculuğunu sürdürüyor. 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezimizle birlikte 222 bin kişilik büyük bir AR-GE ordusuna sahibiz.”
KÜRESEL ÜRETİM ÜSSÜ
Kacır, Türk sanayisinin, küresel üretim üslerinden biri olduğunu vurgulayarak, “2002 yılında 36 milyar dolar seviyelerinde ihracatımız vardı. Bugün ise 254 milyar dolarlık rekor bir ihracattan söz ediyoruz. Bu ihracatın yaklaşık 240 milyar dolarını da imalat sanayii oluşturuyor.” bilgisini verdi.
Kacır, bir kamu destekli özel sektör girişimi olan TOGG ile bu toprakların 60 yıllık hayalini gerçekleştirdiklerini aktardı.
YENİ NESİL SANAYİ POLİTİKASI
Yeni nesil sanayi politikasının en somut örneklerinden biri TOGG ile yeni bir yolculuğa çıktıklarını belirten Kacır, mobilite teknolojilerinin yıldızı bir Türkiye düşlediklerini vurguladı. Paradigma değişimlerine odaklanarak, yüksek teknolojili ve katma değerli üretimi önceliklendirdiklerini dile getiren Kacır, şu değerlendirmelerde bulundu:
“AR-GE konusundaki yetkinliklerimizi hızla yüksek teknolojili üretime aktarıyoruz. Kritik teknolojilerde ‘Tam Bağımsız Türkiye’ anlayışıyla ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ hedeflerimiz doğrultusunda hareket ediyoruz. Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat rotasında yeni başarı hikayeleri yazıyoruz. Geldiğimiz noktada, ülkemiz artık teknolojiyi sadece kullanan değil, teknoloji imal eden ve ihracatını gerçekleştiren bir konumdadır.
Türkiye Yüzyılı’nda savunma sanayisinin başrolde olduğu bir dönüşüme tanıklık ediyoruz. 20 yıl önce yılda 240 milyon dolar ihracat yaparken, bugün son 12 ayda 5,4 milyar dolarlık bir savunma sanayi ihracatından bahsediyoruz. Önümüzdeki süreçte bu rakamı daha da artırmak adına çalışmayı sürdürüyoruz.
Bugün Türk savunma sanayisi, savaş ezberlerini değiştiren bir konuma gelmiştir. Geçmişin acı tecrübeleri hala hafızalarda yerini koruyor. Türlü engellemelere maruz kalmış Türk savunma sanayisi, bugün altın çağını yaşıyor. Artık İHA’larıyla, SİHA’larıyla dünyada 1 numara olan bir Türkiye’nin ayak seslerini duyuyoruz.”
DÜNYADAKİ DEĞİŞİMİ YAKALAYANLAR BAŞARILI OLACAK
Bakan Kacır, dünyadaki dönüşümü yakalayanların başarılı olacağı gerçeğinden hareket ettiklerini anlatarak, şu görüşleri dile getirdi:
“Küresel rekabet gücümüzü artıracak, ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı tahkim edecek ve kritik teknolojilerde atılım sağlayacak politikaları bir bütün olarak uyguluyoruz. Güneş paneli, beyaz eşya, ticari araç gibi alanlarda Avrupa’nın 1 numarası olan bir Türkiye’den bahsediyoruz.
Mavi vatanında dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu’yu yüzdüren, milli yüksek çözünürlüklü gözlem uydusu İMECE ile ‘uzayda ben de varım’ diyen bir Türkiye’den bahsediyoruz. TÜRKSAT-6A’yı da yerli ve milli olarak geliştiriyoruz, üretiyoruz, önümüzdeki yıl uzaya göndereceğiz. Böylelikle haberleşme uydularını yerli imkan ve kabiliyetleriyle üretebilen 10 ülkeden biri olacağız.”
TÜRKİYE KABUĞUNU KIRMIŞTIR
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin, tarihin getirdiği birikim ve sorumlulukla mazlum Filistin halkının yanında olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Filistin’de yaşananlar Cumhurbaşkanımızın her fırsatta dile getirdiği üzere, ‘Dünya beşten büyüktür’ sözünün, uluslararası sistemin nasıl bir iflas içerisinde olduğunun en açık ispatı. Kendini kuvvetli gören ve hak hukuk tanımayanlar bilsinler ki Türkiye kabuğunu kırmıştır.
Türkiye, gizli açık engellemelere, ambargolara rağmen, tam bağımsızlık yolunda kritik eşikleri geride bırakmıştır ve Türkiye, asla Türkiye’den ibaret değildir. Biz bu yolculuktan asla dönmeyeceğiz. Yeryüzünü yeniden adalet ve merhametle buluşturana dek bu yolculuktan, bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
TÜRKİYE DİJİTAL EKONOMİYİ KURUYOR
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye’nin bütüncül bir teknoloji ve katma değer üretim merkezi haline gelme yolunda ilerlediğini ve ülkede yüksek teknoloji sistemleri, yazılım, veri ve inovasyon üzerinde yoğunlaşan bir ekosistemin oluştuğunu gözlemlediklerini bildirdi.
Teknolojik ilerlemenin çok hızlı gerçekleştiği bir süreçten geçildiğini belirten Avdagiç, “Dijital çağda, dönüşümün mutlak gereklilik haline geldiği bir yüzyılda, Türkiye dijital ekonomiyi kuruyor ve uluslararası rekabet argümanı olarak dijitali ve teknolojiyi vurguluyor. Bu amaçla her türlü altyapıyı hızla hayata geçiriyor. Türkiye’nin 2022’de bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü ihracatı 2 milyar dolara yaklaştı.” diye konuştu.
Avdagiç, Türkiye’nin iş dünyasının dijital dönüşümü hızla benimsemesini sağladığını aktararak, ilgili teşvikleri yaygınlaştırmakta ve çeşitlendirmekte muazzam bir liderlik modeli ortaya koyduğunu, ülkenin bu sıçramasını 2002’den beri AR-GE politikasında ortaya koyduğu yaklaşıma borçlu olduğunu söyledi.
TEKNOLOJİ VE KATMA DEĞER ÜRETİM MERKEZİ
Türkiye’nin bütüncül bir teknoloji ve katma değer üretim merkezi haline gelme yolunda ilerlediğini vurgulayan Avdagiç, şunları kaydetti:
“Türkiye’de yüksek teknoloji sistemleri, yazılım, veri ve inovasyon üzerinde yoğunlaşan bir ekosistemin oluştuğunu gözlemliyoruz. Bütün bu çalışmalarla ülkemizi diğer ülkelerden daha öne çıkaracağız ve hak ettiği konuma hızlıca ulaştıracağız.
Dijital ekonomiyi ve girişimcilik ekosistemini çok önemsiyoruz. Çünkü, dijital ekonomi ve teknoloji, sadece herkes için ekonomik büyümeyi ve üretkenliği sağlamakla kalmayacak aynı zamanda saklı girişimcilik ruhumuzu da ortaya çıkartacak. Hani eskiden yastık altında saklı sermayenin ekonomiye kazandırılmasından bahsedilirdi ya artık yastık altında saklı girişimci ruhların ekonomiye kazandırılmasından bahsediyor olacağız.”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı da Türkiye Yüzyılı’nda, 905 milyar dolarlık milli geliri, 255 milyar dolar seviyesini geride bırakan ihracatı ve istihdamda 31 milyonu aşan işgücü piyasasıyla Türkiye’nin hem küresel hem de bölgesel anlamda büyük bir güce dönüşmeyi başardığını belirtti.
patronlardunyasi.com