Hamide HANGÜL
Bölgede proje kapsamında 11 yerleşkede destek verdiklerini aktaran Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, ‘‘Önümüzdeki günlerde sivil toplum örgütleri ve özel sektörün bir araya gelerek, hayata geçirdiği projeleri nasıl daha verimli ve kapsamlı hale getirebileceğimizi planlamamız lazım’’ dedi.
Boyner Grup ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF), depremden etkilenen illerde, Mor Yerleşke projesini hayata geçirirken, projenin Adıyaman durağına bir ziyaret düzenledi. Emzirme odaları, çocuklar için aktivite alanları, psikolojik danışmanlık gibi destekleri barındıracak yapılar ile depremden etkilenen kadınların, çocukların ve engelli bireylerin koşullarının iyileştirilmesi hedeflenen projede, ayrıca psikolojik açıdan güvenli alanlar oluşturulması planlanıyor.
Adıyaman’daki Mor Yerleşke’yi ziyaret eden Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner, depremin ilk anında herkesin tepkisinin, depremzedelerin barınma, gıda ve kıyafet ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğuna işaret ederek, grup olarak ilk anda bu alandaki ihtiyaçlara destek olduklarını aktardı.
İhtiyaçlara ulaşmada halen zorluklar yaşanıyor
Depremin üzerinden bir yıl geçtiğini anımsatan Boyner, “Gönül isterdi ki bir yılın ardından, normale dönen hayatları, yeniden inşa edilen şehirleri ve sarılan yaraları konuşalım. Depremin üzerinden koskoca 1 yıl geçmesine rağmen hala bölge insanının temel ihtiyaçlarını ve bu ihtiyaçlara ulaşmadaki zorluklarını konuşuyoruz. Ancak bunlar, ne iyileşmeye olan umudumuzu ne de hayatlarımızı yeniden inşa edileceğimize olan inancımızı azaltmıyor” diye konuştu.
Şu anda 11 yerleşkede destek veriyor
Bu yolculuklarının temelinde dayanışma olduğunu belirten Boyner, “Yol arkadaşımız ise TKDF oldu. Biz bölgede uzun süreli ve kalıcı bir çalışmayı hedeflerken, Mor Yerleşke projesine dahil olduk.
Şu an 11 yerleşkedeyiz ve geride bıraktığımız 1 yıl içerisinde 3 binden fazla kadın ve çocuğa ulaştık. Ancak bu rakamların yeterli olmadığını görüyoruz. Önümüzdeki günlerde sivil toplum örgütleri ve özel sektörün bir araya gelerek, hayata geçirdiği projeleri nasıl daha verimli ve kapsamlı hale getirebileceğimizi planlamamız lazım” ifadelerini kullandı.
Boyner, projeleri daha verimli hale getirmek için yerel yönetimlerin desteğinin önemine de dikkat çekti. İstanbul’da olası deprem beklentisine de değinen Boyner, toplumsal olarak özel sektör, devlet, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri olarak hepimizin buna hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Boyner, ‘’Bu siyaset üstü bir konu ve biz de her zaman siyasetten uzak durarak, sadece depremzedelere fayda sağlamak için sahada olmaya devam edeceğiz” dedi.
Boyner, tamamına destek verdi
Deprem bölgesinde kadınlar için şiddetten arındırılmış güvenli alanlar yaratırken, aynı anda psikososyal merkezi olarak bölgede binlerce hamile kadın olmasından dolay her merkezde bir psikolog, bir ebe, hemşire, sosyal hizmetler sorumlusu ve bir çocuk gelişimcinin olmasını planlandıklarını aktaran TKDF Başkanı Canan Güllü, ‘’Bu yerleşkelerde, mama ihtiyacından psikolojik desteğine kadar kapımızı onlara açtık.
Emzirme odasından başlayarak çocuk gelişimciler için eğitimleri sürdürülebilir bir merkez oluşturduk. Bugün bölgede Mor Yerleşke sayımız 30’a ulaştı. Mor Yerleşke’ye başvuran erkek depremzedelerimiz de oldu ve onlara da hizmet verdik. Ümit Boyner’e konsept olarak 10 mor yerleşke yapacağımızı söylediğimizde tamamına destek vermek istediğini söyledi” diye konuştu.
‘’Enkazla psikolojik zorluk yaşadık’’
Mor Yerleşkeden yararlanan depremzede Aslı Bozkurt, 3 çocuğu bulunduğunu ve 7 aylık hamile olduğunu belirterek, “Depremde bir kızımla saatlerce enkaz altında kaldım. Bu yüzden özellikle enkaz altında kalan çocuğumda psikolojik süreçlerde zorluklar yaşadık. Mor Yerleşke sayesinde hayata yeniden tutunduk.
Şu anda eşim işsiz. Kiralar 15-20 bine ulaşıyor” ifadelerini kullandı. Depremde evleri yıkılan Bedriye Arslan ise eşi ve 3 çocuğuyla kurtulduklarını belirterek, “Engelli çocuğum depremden sonra psikolojik olarak zor süreçler geçirdi ve asileşti. Oğlum engelli olduğu için kiralık ev bulmakta da çok zorlandık.
Depremin 7 ayında Mor Yerleşke ile tanıştım ve hem kendim için hem de çocuklarım için psikolojik destek almaya başladık” dedi. İki çocuk annesi Ayşe Güler de hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kaldığını belirterek, şunları söyledi: “Bireysel psikologlardan aldığım desteklerle yeniden hayata tutundum. İnsanlar 1 sene geçti her şey düzeldi sanıyor ama öyle değil. Bizim hala temel malzemelere ihtiyacımız var. İş yok, eşleri çalışamayan, tek başına çocuklarına bakmak zorunda olan insanlar var. Bu yüzden bizi unutmayın.”