T24 Dış Haberler
Astronomi, fizik, gezegen bilimi ve uzay uçuşları konularında uzmanlaşmış bir bilim gazetecisi olan Lee Billings‘in Scientific American’daki programına konuk olan uzay seksologları Ne zaman uzayda sevişeceğiz? ve Shawna Pandya, uzayda seks hakkında konuşulmayanları anlattı. Dubé ve Pandya, giderek daha fazla sıradan insanın uzaya çıktığı bir dönemde uzaydaki seks çalışmalarının da artırılması gerektiğini düşünüyor.
Araştırmacılara göre insanlı uzay uçuşlarının hiç olmadığı kadar arttığı ve giderek daha fazla sıradan insanın Dünya’dan kurtulmak için kayıt yaptırdığı günümüzde, insanların yörüngedeki yaşam alanlarında nasıl sağlıklı ve mutlu kalacaklarını bulmak aslında oldukça önemli ve seks de bu karmaşık denklemin temel bir parçası.
“Dünya’nın ötesindeki insan erotizminin zorlukları ve karmaşıklığıyla da başa çıkmamız gerekir”
Billings’in “NASA ve diğer uzay ajanslarında seks bir şekilde yasaklanmış, asla tartışılmaması gereken bir konu olarak mı görülüyor?” sorusuna yanıt veren Pandya, “Sanırım NASA’da uzun süredir, uzayda seks hakkında konuşurlarsa kör olacaklarına dair bir söylenti dolaşıyor olmalı – çünkü tarihsel olarak konuşursak, NASA çok fazla Disney yaklaşımı benimsedi” ifadelerini kullandı.
Dubé ise Dünya’nın ötesindeki seksin zorluklarını bilmek ve bunlarla başa çıkmak zorunda olduklarını ifade ederek şunları söyledi:
“Nihayetinde, eğer başka bir dünyaya yerleşmek ya da uzun mesafeler kat edip uzayda yaşayan bir medeniyet olmak istiyorsak, elbette üremeyle başa çıkmamız gerekir, ama aynı zamanda seksle, aşık olmakla, Dünya’nın ötesindeki insan erotizminin zorlukları ve karmaşıklığıyla da başa çıkmamız gerekir”
Dubé, yerçekimi ve radyasyonun üreme fonksiyonu üzerindeki etkilerini incelediklerini söyleyerek “Radyasyondan korunmanın yolunu bulduğumuzda insanların daha sağlıklı olmalarına yardımcı olacağız” dedi.
“Uzayda aşıklar vardı ve çiftleşirken kayıt altına alındılar”
Pandya, “bir sır” vermek istediğini söyleyerek uzayda aşıklar olduğunu ve kayıt altına alındıklarını açıkladı:
“Japon medaka balığını 1994 yılında Columbia uzay mekiğinde yakaladık. Uzayda çiftleştiler ve bunu kayda aldık!”
Pandya, Zebra balıklarından semenderlere, bıldırcın yumurtalarından farelere, sıçanlardan eşek arılarına kadar tüm çalışmaların geçmişine bakıldığında daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu aktardı.
Yerçekimi konusunda daha fazla bilgi sahibi olmak gerektiğini söyleyen Pandya, “Başarılı bir şekilde gelişebilmek, gebe kalabilmek, doğum yapabilmek ve bir insan olarak normal, yaşayabilir bir gelişim gösterebilmek için hangi süre boyunca ve gelişimde hangi maruziyette ne kadar yerçekiminin yeterli olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bunu bilmiyoruz ve eğer kalıcı, dünya dışı, çok gezegenli bir tür olma konusunda ciddiysek bunu öğrenmemiz gerekiyor” dedi.
Her türlü sorunun üst düzey memelileri ve insanları uzaya çıkarken etkileyebileceğini bilmenin yanı sıra cinsel tepkilerimiz ve davranışlarımız üzerine de düşünmemiz gerektiğini söyleyen Dubé, şunları kaydetti:
“Jinekoloji, üreme sağlığı, nüfus çeşitliliği, çocuk sahibi olma, çocuk yetiştirme, evrim, cinsel haklar, zevk ve kesişimsellik dahil cinsel haklar, sosyal adalet meselesi, cinsel tepkilerimiz ve davranışlarımız üzerine de düşünmemiz gerekiyor. Cinsel davranış ve tepkiler hakkında elimizde sınırlı ya da sıfır veri var. İnsanlar ‘Ah, insanlar uzayda seks yapabilir mi?’ sorusuna odaklanıyor. Muhtemelen. ‘Uzayda güvenli ve etik bir şekilde seks yapabilirler mi ve çevrelerini canlı tutabilirler mi?’ Pratik bileşen hakkında düşündüğümüzde asıl soru bu”
“Önemli olan ertesi sabah ne olacağı”
Dubé, “İnsan erotizminin karmaşıklığı hakkında düşündüğümüzde, önemli olan insanların uzayda mastürbasyon yapıp yapamayacakları ya da bir partnerle seks yapıp yapamayacakları değildir. Önemli olan ertesi sabah ne olacağıdır. Ertesi sabah bireylere, çiftlere, mürettebata, göreve ne oldu?” diye ekledi.
Uzayda seks için nasıl sarmaş dolaş kalınacağının mekaniğinin bulunması gerektiğini söyleyen Pandya, bu konuda en sevdiği önerilerden birinin Alman astronot Ulrich Walter’dan geldiğini söyledi. Walter’ın “Neden hayvanlar aleminden fikirler ödünç almıyoruz?” diye sorduğunu aktaran Pandya, Walter’ın önerisini şöyle açıkladı:
“Yunuslar, nötr bir yüzdürme ortamındalar. Yani iki yunus çiftleşmeye çalışırken, üçüncü bir yunus devreye giriyor, takım için bir tane alıyor ve iki yunusun başarılı bir şekilde çiftleşebilmesi için bir partneri yerinde tutuyor. Hepimiz daha büyük iyilik adına yunus tarzı yapabiliriz, böylece uzayda çiftleşebiliriz”
Bu konuda üzerinde durulması gereken çok nokta olduğunu söyleyen Pandya, “Diyelim ki bir Mars görevi var. Altı kişi var. Birden fazla. Çok taraflı. Vergi mükellefleri tarafından finanse ediliyor. Sonra aniden Mars mürettebatında bir hamilelik ortaya çıkıyor ve her ikisinin de aslında evli ve eşlerinin evde olduğu ortaya çıkıyor” diyerek şu soruları sordu:
“Hükümet-uzay ajansı tarafından finanse edilen görevler için kardeşleşmeye karşı bir politikamız olmalı mı? Bunu zorunlu tutabilir miyiz? Eğer iki kişi gizlice kaçar ve eşleşirlerse ve sonra aniden biri, kadın astronot hamile kalırsa – görevin sonlandırılmasını zorunlu kılabilir miyiz, kılmalı mıyız? Sağlık riskleri nedeniyle Mars’ta bulundukları takdirde bu hamileliğin sonlandırılmasını zorunlu kılabilir miyiz?”
“Uzay demokratikleşiyor, seks çalışmaları hızlanmalı”
“Blue Origin, Axiom Space, Virgin Galactic ve SpaceX’in tam anlamıyla havalandığını gördük. Sivil astronot hareketinin yükselişini gördük” diyen Pandya, uzaya erişimin demokratikleştiğini ve böylece giderek daha fazla sayıda insanın eğlence, boş zaman ve zevk için uzaya gideceğini vurguladı:
“İnsanların uzayda ne yapıp ne yapmayacaklarını dikte edemeyiz. Birileri ilk olmak isteyecektir. Dolayısıyla cinselliğe, cinsel sağlığa ve üreme alanına nasıl yaklaşacağımızı çok dikkatli, özenli, kapsayıcı ve etik bir şekilde düşünmemiz gerekiyor”
Dubé ise seks araştırmaları ve seksoloji alanında sahip olunan yöntem cephaneliğini uzayda cinsellik çalışmalarına uygulamak gerektiğini ifade etti.